Ata sporu güreşte Türkiye, Avrupa ve dünya dereceleri elde eden Kahramanmaraşlı güreşçi kız kardeşler, minderde birlikte ter döküyor.

Kahramanmaraş'ın Göksun ilçesinde 13 yaşında güreşe başlayan iki kardeş, babalarının gözetiminde iki aylık eğitimin ardından 2006 yılında Ankara'da düzenlenen minikler Türkiye güreş şampiyonasında 32 kiloda ilk müsabakalarına çıkarlar. Şampiyonada aynı sıklette farklı guruplarda mücadele eden kardeşler, minderde rakiplerinin sırtını birer birer yere getirerek final maçına kadar uzanırlar.

Kardeşlerin spor kariyerleri için oldukça başarılı sayılabilecek bu karşılaşma, Merve ve Büşra için duygusal manada oldukça kötü bir sürpriz olur. Final karşılaşması sonrası iki kardeş minderi ağlayarak terk ederken, birincilik kürsüsüne güreşe daha yatkın olan küçük kardeş Merve çıkar.

Güreş antrenörü Baba Süleyman Kenger, kızlarının finalde karşılaşmasından büyük gurur duymakla birlikte, onların yaşadığı üzüntüyü de dikkate alarak Merve ve Büşra'nın farklı sıkletlerde güreşmesinin daha doğru olacağı kanaatine varır.

2007 yılından itibaren Bayanlar Güreş Milli Takım kadrosuna dahil edilen kardeşler bu tarihten itibaren katıldıkları Avrupa ve dünya şampiyonalarında 7, Türkiye'de ise 40'a yakın madalya kazanırlar.

TÜRK GÜREŞ TARİHİNE GEÇMEK İSTİYORLAR

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Beden Eğitimi ve Spor Meslek Yüksek Okulu'nda eğitimlerine devam eden Merve-Büşra Kenger kardeşlerin hedefinde ise 2016 Yaz Olimpiyatları var. Brezilya'da düzenlenecek olimpiyatlarda şampiyon olmayı hedefleyen kardeşler, Türk güreş tarihine olimpiyatlarda şampiyon olan ilk bayan sporcular olarak geçmek istiyor.

En son Tayland'ın Pattaya kentinde düzenlenen Dünya Gençler Güreş Şampiyonası'nda, bayanlar 51 kiloda Gümüş madalya kazanan Merve Kenger, çocukluklarının güreş minderinde geçtiğini ifade etti. Baba tavsiyesiyle güreşe başladıklarını söyleyen Merve Kenger, "Biz ablamla minderde büyüdük. Antrenmanda birbirimizi devamlı motive diyoruz. Birlikte çalışıyoruz. 2006 yılında iki ay süren eğitimin ardından Türkiye şampiyonasına gittik. İkimizde 32 kiloda güreştik. Finale kaldık. Ben ablamı yendim. İkimizde minderden ağlayarak çıktık. Garip bir anı olarak kaldı." dedi.

"'BAYANDAN GÜREŞÇİ Mİ OLUR?' DİYE ÇOK TEPKİ ALDIK"

Göksun'da güreşe ilk başladıklarında çevreden büyük tepki aldıklarını anlatan Kenger, güreş minderinin bir köşesinde çalışarak bu günlere geldiklerini aktardı. Kenger, "Babama da, bize de çevremizdekiler çok tepki gösterdi. Bayandan güreşçi mi olur? nasıl güreş yaparsınız, bırakın diye. Antrenman yapacak yer bulamıyorduk. Şu anda bile salon sıkıntısı yaşıyoruz. Ama insanlar başarılarımızı gördükçe bizi kabullendiler. Bayanlarında güreş yapabileceklerine inandılar." diye konuştu.

Kahramanmaraş'ta güreşle ilgilenen 15 bayan sporcu bulunduğunu belirten Kenger, "Gençler ve büyüklerde bizden başka hiçbir sporcu yok. Sadece yıldızlar ve miniklerde sporcular var. Onlarında içlerinde milli takım sporcusu yok. Güreş yapmak isteyen bayanlar çevredekilerin tepkisinden çekindikleri için güreşe yaklaşmıyorlar." ifadelerini kullandı.

"Avrupa'DA BRONZ MADALYA ALDIK, FİNCAN HEDİYE ETTİLER"

Avrupa şampiyonasında 3. olan Büşra Kenger ise ilgisizlikten yakındı. Bayan sporcuların şehirde hak ettiği ilgiyi görmediğini kaydeden Kenger, kardeşiyle birlikte Türkiye'ye getirdikleri madalyalar karşılığında kendilerine fincan hediye edildiğini ifade etti. Avrupa'da derece yapan bir sporcuya İzmir'de 50 bin liralık destek sağlandığını aktaran Kenger şöyle konuştu:

"Biz defalarca Avrupa ve Türkiye dereceleri elde ettik. Hiç ödüllendirilmedik. Kardeşim dünya ikincisi, ben Avrupa 3. olduktan sonra valimizi ziyarete gitmiştik. Vali bey bize birer tane çeyrek altın taktı. Daha sonra belediye başkanını ziyarete gittik. Bizi tebrik ettiler. Oradan da fincan hediye edildi."

"BU ÇOCUKLARA SAHİP ÇIKILMALI"

Türkiye'ye madalya getiren sporcuların moral ve motivasyonunu artırmak adına ödüllerin önemli olduğunu kaydeden güreşçi kardeşlerin eski milli antrenörü Cengiz Karakız, milli sporculara sahip çıkılması gerektiğini vurguladı.

Sporcularının hem üniversite okuyup, hem güreş yaptığını hatırlatan Karakız, "Bu çocuklar 4 yıldan beri Avrupa ve dünyada madalya getirdikleri halde ilimizden hiçbir destek görmediler. Madalya alan sporcularımın desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum." diye konuştu.

Yorumlar