Sevgili Göksun'lular,
Sevgi, saygı ve muhabbetlerimi arz eder, büyüklerin ellerinden küçüklerin gözlerinden öperim.
Dernek kurucularına ve bizden önceki yönetimdeki hemşerilerime yapmış oldukları çalışmalardan dolayı şükranlarımı arz ederim.
Yerleşim merkezi olarak sırayla mezra, köy, kasaba ve 1907 tarihinde ilçe olan güzel Göksun'umuzun geçmişinde, akil insanların çokluğu ve onların alicenaplığı her zaman bana rehber olmuştur. Çocukluğumda Göksun'un dışında okuyan tatilde Göksun'a gelen o güzel insanları, daima hayranlıkla izlemiş ve onlara gıpta etmişimdir. Allaha şükürler olsun ki Göksun'umuzdan bakan, milletvekili, müsteşar, profesör, genel müdür, general, emniyet müdürü, kaymakam, subaylar yetişti ve bu da bize gururla dolu haz vermektedir.
Göksun'dan Sivas'a Refik Saydam Sağlık Okuluna yaya giderek okuyan rahmetli sağlık memuru Hacı Osman Çokaklı, köy enstitülerinden mezun olarak Göksun eğitimine katkıda bulunan rahmetli Necati Özmen başta olmak üzere, o meşakkatli günlerde okuyarak Göksun'un çocuklarına çığır açan, güzide insanların yolunda yürüyerek belli yerlere gelen bürokratların çokluğu, gurur kaynağımızdır. Ancak, şu ana kadar Göksun nüfusuna kayıtlı valimiz, il emniyet müdürümüz, defterdarımız, milli eğitim müdürümüzün olmaması da üzüntü kaynağımızdır.
Zaman zaman sitemizde sizlerle beraber olacak sevinçlerimizde ve üzüntülerimizde hemhal olacağız. Burada Kahramanmaraş Göksun'un güzel insanlarından, tarihe mal olmuş insanlarımızın da unutulmaması ve rahmetle anılması için sizlere bu güzel insanları dilimizin döndüğü kadarıyla anlatmaya çalışacağız. Sizlerden de bu konuda yardım ve çalışmalarınızı bekliyoruz. Bu vesile ile Sarız'ın Ördekli köyünde bir cenazede Hacı Uçkaç oğlu Ali abiyle olan kısa bir söyleşiyi sizlerle paylaşmak isterim.
Ali abi; "Ben Göksun ve Göksun'luları niye seviyorum biliyor musun?" dedi.
Ben de "Niye seviyorsun Ali abi" dedim.
Ali abi cevaben "Ben akşamüzeri dükkânı kapatıp eve gidiyordum. Evime gitmek için Ali Ağanın evinin önünden geçmem gerekiyordu." diye söze başladı.
Ben de "Ali Ağa kim?" diye sorduğumda;
Rahmetli Abız Ali (Çaylı) dedi. Ali Ağanın evinin önünde üç adam ve üç eşek bekliyordu. Selamlaştıktan sonra hayırdır ağalar ne bekliyorsunuz ? dediğimde, biz bu akşam Ali Ağanın misafiriyiz dediler.
İşte Göksun'lu budur. Garip, ama gönlü bol güzel insan Ali Ağa, bu üç armut ve alıç satan Kızılcıklıyı misafir ediyordu. Kendisinin durumu belli ama gönlü orduyu misafir edebilecek zenginlikte.
Allah gani gani rahmet eylesin. Bu anıyı sizlerle bu sitede ilk buluşmamda yazmamın sebebi ise; Derneğimize üye olanların veya üye olmayıp da Göksun'luların aidat ve bağışlarını kesintisiz ödemeleri ve bizlere gerek manevi, gerekse maddi destek vermeleri, bizleri hemşerilerimize hizmet konusunda yalnız bırakmamaları için verdim.
Evet, Göksun'lu hemşerilerim, Göksun'un insanları olarak, öncelikle yüksek tahsil yapan kardeşlerimize çam sakızı çoban armağanı olması babından burs verebilmek, devamında ise hemşerilerimize faydalı hizmetler verebilmek için, sizlerden aidat ve teberrü konusunda desteklerinizi bekliyoruz.
Görüşmek üzere.
Abdullah ÇOKAKLI
Göksun Eğitim ve Dayanışma Derneği Genel Başkanı
